Kâbe'ye şerik koşulmasına izin vermeyiz

Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Davutoğlu, partisinin Niğde mitinginde halka hitap etti.

Kâbe'ye şerik koşulmasına izin vermeyiz
01 Mayıs 2015 - 02:29 - Güncelleme: 01 Mayıs 2015 - 02:48

AK Parti Genel Başkanı, Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Niğde mitinginde yaptığı konuşmada, 1 Mayıs'ı Emek ve Dayanışma Günü ilan ederek, tatil ettiklerini belirterek, "Nasıl Niğde'de bugün bu mahşeri kalabalık barış içinde güzelce bizleri karşıladı, yarın da gösteri yapmak ve anmak isteyenler, barış içinde kendilerine gösterilen yerde gösteri yapabilirler. Herkese sesleniyorum: Kimse Taksim etrafında yeni bir kaos çıkarmaya kalkmasın, sembolik olarak gidip bir saygıda bulunacaklarsa tamam ama kaosa kesinlikle izin vermeyiz" dedi.

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Biz böyle dedik, barış çağrısı yaptık, bu HDP'nin eş başkanı var ya, diyor ki; 'Kabe nasıl Müslümanlar için kutsalsa, nasıl Kudüs Yahudiler için kutsalsa, Taksim de bizim için kutsal' Yahu bu nasıl söz. İster ateist ol, ister anarşist ol, o senin bileceğin şey ama biz Kabe'ye laf söyletmeyiz. Ne inancı taşırsan taşı ama Kabe'ye şerik koşulmasına izin vermeyiz."

Davutoğlu, Kabe'nin, Türk'ün de Kürt'ün de Sünnisinin de Alevisinin de yüreğinde olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Demirtaş haddini bilecek, sınırını da bilecek. Bu ülkede isteyen inanır, isteyen inanmaz. İsteyen anarşist olur, isteyen ateist. Ama bu millet iki yüzlülüğü affetmez. Doğuda samimi Kürt vatandaşlarımızı kandırmak için müftü efendiyi vekil adayı göstereceksin, batıda Taksim'e çıkıp 'burası bizim için Kabe'dir' diyeceksin. Bu millet sana inanır mı? Gönlü Filistin aşkıyla yanan Türk, Kürt kardeşlerimize sesleniyorum, diyor ki 'Kudüs nasıl Yahudiler için kutsalsa.' Yahu sen İsrail'in sözcüsü müsün? Kudüs bizim için kutsal, bizim için. Bu millet Kabe'nin adını duyduğunda ayağa kalkar, kıyama kalkar; Kudüs'ün adını duyduğunda aşkla yürür. Biz kutsal değerlerimizi çiğnetmeyiz. Bunu öğrenecekler. Birisi 'diyaneti kaldıracağız' diyor, öbürü, Kılıçdaroğlu yeni bir matematik formülü geliştirmiş, 1+8+4. 28 Şubat'ın kesintisiz 8 yılını, gizli bir şekilde tekrar gündeme getiriyor. Yani 8 demek, imam hatiplerin ortaokulunun kapanması demek. İzin verir miyiz? Bir daha 28 Şubat'ı getirebilirler mi? Bir daha bu memlekette 28 Şubat zulmüne bu millet izin verir mi? Bütün gençler bizimle ne yapıyorsak onlar için yapıyoruz."

"Vatanın bölünmesine izin vermeyiz"

Niğdelilere yönelttiği "HDP'ye destek veren CHP'ye oy verir misiniz? HDP ile koalisyon kurmaya hazırlanan CHP'ye oy verir misiniz?" sorusuna olumlu yanıt alan Davutoğlu, "Kuramazlar, niyetlerini söylüyorum size. İkisi bir araya gelecek; Kabe'ye saygısızlık yapanlar, Diyaneti, din derslerini kaldırmak isteyenler el ele verecekler, bu ülkeyi idare edecekler öyle mi?" diye seslendi.

CHP ve HDP'ye "Paralel Yapı"nın da destek verdiğine işaret eden Davutoğlu, alandakilere "Büyük oyun bu. AK Parti gitsin, Türkiye düşüşe geçsin, bu beyefendiler de sefa sürsün. Büyük oyunu bozmaya var mısın? Kim tuzak kurarsa kursun, tuzaklarını başlarına çalmaya var mısın? Milli iradeyi egemen kılmaya var mısınız?" diye sordu. Davutoğlu, şöyle devam etti:

"MHP'ye gelelim. Buralara gelip 'milliyetçilik' demek kolay. Biz 780 bin kilometrekarede bu al bayrağı dalgalandırıyoruz. Bu al bayrağı, bu kampanyada biz Niğde'de de dalgalandıracağız, Hakkari'de de Edirne'de de Rize'de de Artvin'de de, her yerde. Bu al bayrağın sahibi millet. Milletin seçtiği iktidar kim? AK Parti. Eğer MHP gerçekten bütün vatanın birliğinden bahsediyorsa, her yere gitsin, herkesle konuşsun. Vatan bir ve beraberdir. Bölünmesine hiçbir şekilde izin vermeyiz. Bütün bir vatan sathını tek bir yürek haline getireceğiz."

"Biz sahip çıkarız"

Ahmet Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bayırbucak Türkmenleri bize sığındı. Halep'ten gelen Arap, Kürt kardeşlerimiz sığındı. Ey yiğit Niğdeliler, size birisi gelse, kapınızı çalsa, 'Ben sana sığınmak istiyorum' dese; eşi öldürülmüş bir kadın, yetim kalmış bir çocuk... Kapınızı kapatır mısınız? Niğdeli yiğitlere, bacılara yakışır mı bu?

Ama Türk kültürünü, örfümüzü, insanlığı bilmeyen birisi diyor ki 'Bu Suriyelileri geri göndereceğiz.' Yani 'arkadaşı olan Esed öldürsün' diye geri gönderecek. Kılıçdaroğlu bunu söylüyor çünkü ağababası İnönü de Azeri kardeşlerimizi Ruslara teslim etmişti 1945'te. 'Bizi siz öldürün vermeyin Rus'a. Yakışmaz Türklüğe, sığmaz namusa' diye haykıran Azerileri Ruslara teslim eden zihniyetin devamı bu.

Biz sahip çıkarız. Biz kudretliyiz, şefkatliyiz. Onlar Sakarya depreminde vatandaşlarımıza bile sahip çıkamadılar. Ama biz Van'da yepyeni bir şehir inşa ettik."


YORUMLAR

  • 0 Yorum