Karamollaoğlu Malezya'da konuştu! İslam Birliği'ne inanmalıyız

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Malezya’nın en büyük siyasi hareketi olan İslam Partisi’nin düzenlediği Ümmet Toplantısı’na katıldı. Birkaç gün süren etkinliklerde yer alan Karamollaoğlu, yüz binlerce kişiye hitap ederken, İslam ülkelerine birlik ve beraberlik çağrısında bulundu, etnik ve mezhepçi ayrılıklara karşı Müslüman toplulukları uyardı.

Karamollaoğlu Malezya'da konuştu! İslam Birliği'ne inanmalıyız
27 Temmuz 2017 - 02:16 - Güncelleme: 27 Temmuz 2017 - 03:07
Türkiye’nin ve İslam coğrafyasının en önemli siyasi hareketi olan Saadet Partisi, İslam ülkeleri ile ilişkilerini yoğunlaştırmaya devam ediyor. Daha önce pek çok İslam ülkesinde programlara katılan Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, son olarak Malezya’ya bir dizi programa katılmak için gitti.  Başkent Kuala Lumpur’da yetkililer tarafından karşılanan Karamollaoğlu, daha sonra da etkinliklerin düzenlediği Klantan bölgesine geçti. Malezya İslam Partisi’nin düzenlediği Ümmet Birliği Konferansı’na da iştirak eden Karamollaoğlu, burada tarihi bir konuşma gerçekleştirdi. İslam ülkelerine birlik ve beraberlik çağrısında bulunan Karamollaoğlu, ayrıca etnik ve mezhepçi ayrılıklara karşı da Müslüman toplulukları uyardı. Malezya programları boyunca Karamollaoğlu’na Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez eşlik etti. 

 

“İSLAM DÜŞMANLARI İLE BİR OLARAK İHYA OLAMAYIZ”
 

Karamollaoğlu, “Bizim İslam Birliği’ne inanmamız lazım. Biz buna inanmadan başarılı olamayız. İnanmak demek bunu gerçekleştirmek için çaba sarf etmektir. Bunu başarmak için gayretle çalışmalıyız. Bu bizim için kalıcı ve olmazsa olmaz bir hedef olmalı, her programda, her mitingde birinin bunu dile getirmesi lazım ki hedefe ulaşılsın. İslam düşmanları ile işbirliği yaparak İslam’ın ihyası mümkün değildir. Bugün birçok Müslüman ülke bu yanlışı yapmaktadır” diye konuştu.
 
 
 

İSLAM ÜLKELERİ BİR ARAYA GELDİ
 

21-22 Temmuz tarihlerinde düzenlenen programların ilki Asya Bölgesi İslam Âlimleri Konferansı oldu. Daha sonra ise Ümmet Birliği Konferansı düzenlendi. Programlara Malezya, Endonezya, Tayland, Vietnam, Mısır, Pakistan, Bangladeş, Nepal, Sudan, Tacikistan, Hindistan’dan parti başkanları ile ilim ve fikir adamları iştirak etti. Türkiye’yi ise Saadet Partisi temsil etti. Karamollaoğlu, programlar esnasında İslam Partisi Genel Başkanı Abdullah Awang ve Klantan Eyalet Başbakanı Hacı Ahmet Bin Yakup ile de ikili görüşmeler gerçekleştirdi.
 

MÜSLÜMAN ÜLKELER POTANSİYELİNİ KULLANMALI
 

Programa katılmaktan dolayı onur duyduğunu aktaran Karamollaoğlu, düzenlenen ‘Ümmet Toplantısındaki’ konuşmasında İslam ülkelerinin içinde bulunduğu durumun içler acısı olduğunu söyledi. Karamollaoğlu, “Ne yazık ki bugün Müslüman âleminde ne huzur ve ne de barış var. Müslüman olarak bizim bir görevimiz vardır o da bu durumu değiştirmek.  Hâlbuki Müslüman dünyanın çok potansiyeli vardır. Müslüman ülkelerin stratejik konumu ve Fas’tan Endonezya’ya kadar çok büyük bir coğrafyaya sahibiz ve kıymetli madenler ve dünya enerjisinin yüzde 70-75’ne sahibiz. Dünya nüfusunun en dinamik ve en genç nüfusu Müslüman ülkelerde bulunmaktadır, Müslüman ülkelerde ortalama yaş 23. Bu bizim için önemli bir potansiyeldir.  Rusya ve Hindistan’da da büyük bir Müslüman çoğunluğu var.  Avrupa ve ABD de de müslümanların sayısı hızlı artıyor. Tabii bu potansiyellerin karşısında büyük bir tehlike de vardır. Müslümanlar bu potansiyeli tam manasıyla kullanamıyorlar. Bu konuda bizim çok çalışmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. 
 


İSLAM ÂLEMİ SİYONİZMİN KISKACI ALTINDA
 

Karamollaoğlu, konuşmasının devamında Müslümanların bir araya gelmesinin şart olduğunu da belirterek, “Biz yeniden nasıl gücümüzü kazanabiliriz. İslam ülkelerinin yaptıkları emperyalistlerin çıkarlarını tehdit ederse, o zaman onlar ayaklanır, savaş ve katliamdan hiç çekinmezler. Biz, değerlerimizi yeniden canlandırmalıyız, biz güçlü olmak zorundayız, biz cihadı gerçek manada anlamak zorundayız. Biz o kelimeyi bilmeden ve doğru kullanmadan başarılı olamayız. Biz, niye kaybettik, eğer biz niye kaybettiğimizi anlamalıyız. Ne yazık ki İslam âlemi siyonistlerin ve emperyalistlerin kıskancında. Onlar kendi hedeflerine ulaşmak için ve bizim ülkemizde ve dünyada efendi olmak için çalışıyorlar” uyarısında bulundu.  Emperyalistlerin Müslümanların inancını zayıflatmak için çabaladığını da kaydeden Karamollaoğlu, “Birinci olarak, Müslümanların inancını zayıflatmaya çalışıyorlar, bu bir projedir, bu aniden olan bir şey değildir. Hatta İslam inancını da değiştirmek için çabalıyorlar. Bunun için de bizim ulema dediğimiz adamları kullanarak yapıyorlar. İslam düşmanlığını üreterek Müslümanları ekonomik, sanayi ve teknolojik olarak zayıflatıyorlar. Bu projelerin dışında onların küçük projeleri de vardır. Onlar etnik ve mezhebi farklılıkları tetikleyerek bizi savaşa sürüklüyorlar. Amerika, İsrail ve siyonistler bize karşı direkt savaşmıyorlar, onlar savaşmak için Müslümanları birbirlerine karşı kullanıyorlar” diye konuştu.
 

MÜSLÜMANLAR ARASINDA SIKI BAĞ KURMALIYIZ
 

Tüm bu yıpratma, değiştirme, yok etme çabalarına karşın ise İslam ülkelerinin bir araya gelmesi gerektiğini ifade eden Karamollaoğlu, “Bizim, ne yapmamız lazım? Malezya, Pakistan, Endonezya, Türkiye, Sudan bu ülkelerin ve diğerlerinin bir araya gelmesi gerekir. Ülkelerimizin yaşanabilir hale gelmesi için çalışmamız gerekir. Ahlaki değerlerimizi canlandırarak, ekonomik ve maddi gelişmeleri desteklemeliyiz. Böylece tekrar İslam Birliği gündeme gelerek, birliktelikler oluşur. İslam Birliği olana kadar dünyanın bu halini değiştirmek mümkün değil. Müslüman topluluklar arasında güçlü bir bağ kurmalıyız” ifadesini kullandı.
 

İSLAM DÜŞMANLARIYLA İŞBİRLİĞİ YAPMAMALIYIZ
 

Karamollaoğlu, konuşmasının son bölümünde ise Müslüman ülkelerin öncelikle birlikteliğe inanmalarını istedi. Karamollaoğlu, “Bizim İslam Birliği’ne inanmamız lazım. Biz buna inanmadan başarılı olamayız. İnanmak demek bunu gerçekleştirmek için çaba sarf etmektir. Bunu başarmak için gayretle çalışmalıyız. Bu bizim kalıcı ve olmazsa olmaz bir hedef olmalı, her programda her mitingde birinin bunu dile getirmesi lazım ki, hedefe ulaşılsın. Sabırlı olmadan ve fedakârlık göstermeden biz bu yolda başarılı olamayız. Bu bakımda ben çok önemli bir şey ifade etmek istiyorum, İslam düşmanları ile işbirliği yaparak, İslam’ın ihyası mümkün değildir. Bugün birçok Müslüman ülke bu yanlışı yapmaktadır. Onlar İslam’ın düşmanlarından güç ve destek alıyorlar. Neden bunu yapıyorlar, başka bir Müslüman ülkeyi ele geçirmek için. Bu bir müslüman ülke için en büyük yanlıştır’’ uyarısını yaptı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum