Kardeşliğimizi zedelemeyelim

Kudüs ve Filistin Destek Birliği Konferansı’nın kapanış konuşmasını yapan AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan, birlik çağrısı yaptı.

Kardeşliğimizi zedelemeyelim
11 Temmuz 2017 - 03:11 - Güncelleme: 11 Temmuz 2017 - 03:18
İslam kardeşliğini tehlikeye atacak her davranıştan kaçınılması gerektiğini ifade eden Turhan, “Katar bizim ne kadar kardeşimiz ise Suudi Arabistan da, Bahreyn de, Birleşik Arap Emirlikleri de, İran da o derece kardeşimizdir. İslam âlemini bir bütün olarak düşünmek zorundayız. Fitnelere alet olmayalım. Kardeşliğimizi zedelemeyelim” dedi. 
 
Müslümanların kardeşlik hukukunu zedeleyecek davranışlardan kaçınmaları gerektiğini dile getiren AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan, “Bu Kudüs hakkında yaptığımız ikinci toplantımız. Allahü Teâlâ inşallah bu toplantıyı hakkımızda hayırlı kılar. Burada konuştuğumuz meseleler üzerimize yeni sorumluluklar yüklüyor. Bu toplantıyı düzenliyoruz evet ama esas işi yapan, yapacak olan devletlerdir. Bu minvalde her STK, dernek ve vakıf bulunduğu ülkedeki hükümetleri, İslam birliğinin kurulması noktasında sıkıştırmalıdır. Bunun ile birlikte kardeşliğimizi tehlikeye atacak her davranıştan kaçınmalıyız. Katar bizim ne kadar kardeşimiz ise Suudi Arabistan da, Bahreyn de, Birleşik Arap Emirlikleri de, İran da o derece kardeşimizdir. İslam âlemini bir bütün olarak düşünmek zorundayız. Fitnelere karşı dikkatli olalım. Katılımlarınızdan dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.
 

KUDÜS İÇİN BURADAYIZ

Programın sonuç bildirgesini okuyan AGD Dış İlişkiler Sorumlusu Mehmet Savaş ise, “Hepimiz Kudüs için buradayız. 2 gün boyunca Kudüs ve Filistin için neler yapabileceğimizi konuştuk. Allah’ın izni ile önümüzdeki sene yapacağımız kongreyi beklemeden bu icraatları hayata geçireceğiz. İnşallah yakın bir zamanda Mescid-i Aksa’da İslam Kongresi’ni yapmak için toplanırız” diye konuştu.
 

KUDÜS KONFERANSI BİR MİLATTIR

Programın kapanışında bir selamlama konuşması yapan İhabNafii, “Bu konferansımız Kudüs’ün özgürlüğü noktasında inşallah bir milat olur. İnşallah bu genç kardeşlerimiz ülkelerine gittiklerinde tüm heyecan ve enerjileri ile Kudüs’ü müdafaa ederler. Öte yandan Türkiye’ye de verdiği desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Anadolu Gençlik Derneği yöneticileri Salih Turhan ve Mahmut Temelli beyefendilere zor zamanlarımızda yanımızda oldukları için ayrıca teşekkür ediyorum. Allah heyecanınızı ve azminizi artırsın” dedi.
 

ÂLİMLER BOZULURSA TOPLUM BOZULUR

Toplumun inşasında âlimlerin önemine değinen Abdulvahap Ekinci, “Kudüs için vefa gösteren, Kudüs için 40 sene önce Konya’da miting düzenleyen ve bunun vebalini de ödeyen Erbakan Hoca’ya selam olsun. Türkiye’de Erbakan denildiğinde akla Kudüs gelir. Aynı şekilde Kudüs denildiğinde de Erbakan gelir. Kudüs’ün geleceği için liderlerin ve âlimlerin önemi büyüktür. Bir toplumda hâkimleri ve âlimleri bozarsanız toplum bozulur. Allah âlimlerimizden razı olsun ki yakın dönemde çok büyük baskılara rağmen bozulmadılar, eğilmediler. İnşallah âlimlerin bu dik duruşu Kudüs ve Filistin’i kurtaracaktır. İslam ümmeti birçok defa parçalanmanın eşiğine gelmiştir. Ancak âlimler her seferinde tekrar ümmeti bir araya getirmiştir” diye konuştu.
 

FİLİSTİN ESİRKEN BİZ ÖZGÜRLÜĞÜ NASIL YAŞAYALIM!

afrika’nın Kudüs’e bakışını anlatan Şeyh Mevlâna İhsan Henderkes, “Biz Afrika’da senelerce ırka dayalı bir ayrımcılığa maruz kaldık. Şu an Filistin halkı da aynı ayrımcılığa maruz kalıyor. Filistin halkı bugün bizim gördüğümüz zulümden çok daha ağırını görüyor. Bunu örneklerle anlatmak gerekirse bizim mescitlerimiz yıkılmadı, ibadethanelerimize dokunulmadı. Şehirlerimiz arasına sınır koyulmadı. Ama İsrail bugün bu zulümlerin hepsini yapıyor. 1994’te Mandela’nın bir sözü bizi kendimize getirmişti. Mandela’nın, “Filistin esirken biz özgürlüğü nasıl yaşayalım” sözü bizim olaya daha farklı bakmamızı sağlamıştı. Biz Afrika’da 20 yıldır Filistin’in yaşadığı zulmü ve İsrail’in yaptığı işgali anlatıyoruz. İnsanlar Kudüs konusunda bilinçlenmeye başladı. İnşallah dünyanın dört bir yanında başlayan bu şuurlanma Filistin’i özgürlüğüne kavuşturacaktır” dedi.
 

MÜSLÜMANLAR SANKİ BAŞKA BİR DÜNYADA YAŞIYOR

Kurtuluşun, üreten bir ümmetin kurulmasına bağlı olduğunu söyleyen Şeyh AbdulfettahMoro; “Ben Filistin’in Nakba gününün başlangıcı olan 1948’de doğdum. O zaman çok kötü bir durumdaydık ve Tunus’tan Filistin’e savaşmaya giden çok insan oluyordu. Biz büyüklerimize soruyorduk: ‘Bizim ülkemiz zaten kötü durumda. Neden Filistin’e gidiyorsunuz’ dediğimizde büyüklerimiz bizlere, ‘Kudüs’ü kaybedersek her yeri kaybederiz’ diyordu. Ben bu işin, gençlerin elinde olduğunu düşünüyorum. Ey ümmetin delikanlı gençleri, ey mücahide kızlarımız, Kudüs sizin çabanızla kurtulacaktır. Şunu da ayrıca ifade edeyim; biz Yahudileri hiçbir zaman aşağılamadık. Zaten İslam’da böyle bir şey de yoktur. Bizlere yapmadığımız suçları yüklediler. BM, İsrail’in işgale başladığı sene 1948’de bir bildirge ile devletlerin bağımsızlığına saygı duyacağını, hakkını muhafaza edeceğini ilan etti. Ama dünya aynı yıl, ikili konuşmaya başladı. İsrail’e diktatörler arasında bir özgürlükler adası vaat ettiler. Fakat bu özgürlük adası zulüm adasına dönüştü. Şimdi insanlar Filistin’de sınıflandırılıyor. Müslümanlar en altta görülüyor. Siyonistler ise en üstte görülüyor. Bu ne kadar insanidir! Avrupa’nın Yahudilere yaptığı zulmün faturasını neden Filistin halkı ödüyor? Biz Müslümanlar bugün de yaşamıyoruz. Sanki bir hayal dünyasında yaşıyoruz. Düşmanlarımız ilaç üretiyor, uçak üretiyor, silah üretiyor. Biz ise sadece onlara küfrediyoruz. Emin olun, kurtuluş böyle olmaz” diye konuştu.
 

GENÇLER DİNLERİNİ İYİ ÖĞRENMELİ

Kudüs’ün, dinini bilen ve cihat eden gençler tarafından fethedileceğini ifade eden Dr. NavafTakrori: “Hangi âlim ümmet için çalışıyorsa, hangi âlim Kudüs için çalışıyorsa o âlim samimidir. Eğer bir âlim ümmeti ve Kudüs’ü müdafaa etmiyorsa o âlimden bir şey olmaz. Tabii burada gençlere de çok büyük vazifeler düşüyor. Gençler dinlerini iyi öğrenmeli, nasıl cihat edeceğini öğrenmeli. Cihat derken illa silah ile savaşmanız gerekmiyor. Fikir ile de savaşmanız gerekiyor. Zalim ile mazlumu ayırt edebilmeniz gerekiyor. Bir adama Yahudi olduğu için düşman olamazsınız. O adam zalimse karşısında durursunuz. Unutmayın ki cahil bir ümmetten hiçbir şey çıkmaz. O yüzden kaliteli bir nesil, kaliteli ve şuurlu bir nesil yetiştirebilirsek kurtarabiliriz ancak Kudüs’ü” diyerek cihadın önemine dikkat çekti.  

YORUMLAR

  • 0 Yorum