Saadet Sultangazi STK Temsilcileri İle Bir Araya Geldi

Saadet Partisi Sultangazi İlçe Başkanlığının Mevlana Pide Salonu’nda düzenlediği kahvaltılı programa İstanbul İl Başkanı Birol Aydın, mahalle muhtarları, STK temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

Saadet Sultangazi STK Temsilcileri İle Bir Araya Geldi
24 Nisan 2016 - 01:11 - Güncelleme: 24 Nisan 2016 - 01:31

Saadet Partisi Sultangazi İlçe Başkanlığını organize ettiği etkinlik sabah Mevlana Pide Salonu’nda düzenlenen kahvaltıyla başladı. Kahvaltıya Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Birol Aydın, Başkan yardımcıları Bilal Ay, Abdulkadir Çelebi, Sultangazi Mahalle Muhtarları, STK temsilcileri, davetliler, partililer ve basın mensupları katıldı.Kahvaltı sonrasında bir selamlama konuşması yapan Saadet Partisi Sultangazi İlçe Başkanı Hüseyin Aydoğan, katılımcıları selamlayıp hoş geldiniz dedi.  Bu günkü program hakkında kısa bir bilgilendirmede bulunan Aydoğan, Öğle namazını müteakip sevgi yürüyüşü gerçekleştireceklerini ve akşamüzeri de mahalle divanlarına katılacaklarını bildirdi. Sultangazili şehit başta olmak üzere bütün şehitler için Allah’tan rahmet dileyen Aydoğan, katılımcıları selamlayarak davetlerine icabet ettikleri içi teşekkür etti.Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı Birol Aydın, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının bütün ülkede ve temsilciliklerde çeşitli etkinliklerle kutlandığını hatırlatarak, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun ve egemenliğin şuurunu, bilincini bütün hücrelerimizle, bütün yöneticilerimizle idrak edebilmeyi; İstiklal Harbinin ne manaya geldiğini neler ifade ettiğini, mücadeleyi kime karşı ve ne şartlarla yaptığımızı anlamayı idrak etmeyi Cenab-ı Haktan niyaz ediyorum” diyerek ülkede yaşanan terör olaylarına değindi.Her gün şehit haberi aldığımızı ve canımızın yandığını söyleyen Aydın, “Artık bu haberler bizi etkilemez hale geldi.  Bu ayrıca canımızı daha çok yakıyor.  Ülkeyi saran bu ateşin sönmesini, yöneticilerimizin ve milletimizin bu konuya daha hassasiyet göstermesini niyaz ediyorum.  Akan kanın durması gerekiyor. Bu konuyu siyasi bir mesele olarak görmeden bir ülke meselesi olarak görüp insanların ölmesini engellememiz gerekiyor” diyerek halkın sorunlarını en yakından takip eden muhtarların önemine değinerek, “Bu nedenle Cumhurbaşkanımız muhtarlarla bir araya geliyor. Bizler ne istiyoruz? Ülke olarak, insanlar olarak ne istiyoruz?  Huzur istiyoruz, barış, refah, adalet ve emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. Geleceğimize umutla bakmak, emin olmak istiyoruz.  Bunun dışında bir şey istemiyoruz.

Ama kabul edelim ki bu günlerde bunları elde etme imkanından mahrumuz.  Ülke olarak ve İslam alemi olarak durumumuzun parlak olduğunu söyleyemeyiz.  Parlak dönem elde ettiğimiz teknolojik varlıklar, büyük yapılar, yollar, hava alanları,  arabamız, kılık kıyafetimiz değildir.  Bunlar huzur, mutluluk, kardeşlik için yeterli enstrümanlar değildir” diyerek ülkenin halinin iyiye gitmediğini söyledi. Bu gün çok sorunlarımız da var çok güzel işlerimiz de var. Ama güzel dediğimiz işlerimiz biri geleceğe taşıyan işler değil. Bu işler hayatımızı kolaylaştıran işler ama bizi daha güçlü bir ülke yapan işler değil.

Bu toplantıların amacı sıkıntılarımızı görmek ve ortak akılla çözüm üretmek. Biz son 15 yıldır beş şeyi konuşuyoruz. 

1-Irak işgali. Bizim coğrafyamız çok istilalar, çok zulümler ve haçlı seferlerine maruz kaldı. Ama emin olunuz ki Irak’ta ve Suriye’de yapılanların tarihte eşine rastlanmamıştır.  Bunu 5-10 yıl sonra resmin geneline baktığımızda daha net olarak göreceğiz.  Ülkeler bölündü ve milyonlarca insan öldürüldü, milyonlarca insan mülteci konumuna düştü. Her gün bombalar patlıyor. Taksimde bir bomba patladı hayat durdu. Ama o coğrafyada her gün bombalar patlıyor

2002 Seçimlerinde Irak’ın işgalinin gerekliliğinden bahsediyorduk.  Bu gün olaylara baktığımızda bütün bu olayların Irak’ta ki otorite boşluğundan kaynakladığını görüyoruz. 

2- Ergenekon ve balyoz operasyonları.  2007 Seçimlerinin sonucunu bu operasyonlar belirledi.  Askerin vesayetini sonlandırıyoruz diyerek hapishanelere tıktık. Öyle kampanyalar yürütüldü ki dostluklarımız ve düşmanlıklarımız bunu üzerine kuruldu.  Merhum hocamız o yıllarda bu operasyonlara karşı durmak için demişti ki AK parti bu işin ancak seyircisidir. Ordu içinde ki Amerikan karşıtı subaylar temizleniyor.  Bizi ulusalcılıkla suçladılar. Şimdi ne oldu?  Ergenekon bitmiştir bu bir kumpastır deniliyor.

3- Paralel meselesi.  Biz Saadet Partisi olarak dün olduğu gibi aynı çizgideyiz. Devletin içinde böyle bir yapı varsa had bildirilmelidir ve gereken cezalar verilmelidir.  Ama toptancılık çok yanlıştır. Bizim inancımız var ve doğru bakışımızı buna borçluyuz. İnancımız diyor ki bir topluluğa olan kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin diyor.  Zamanında iktidar ne kadar yakınsa o kadar yakın olan kuruluşları ve şahıslar cezalandırıyorlar. 

4- Suriye meselesi.  Biz bu mesele başlamadan önce hükümeti uyardık. Burada başka devletlerin parmağı var, yapmayın dedik.  Ne oldu 500 bin insan hayatını kaybetti, şehirlerin çoğunda taş üstünde taş kalmadı.  3 Milyon insan Türkiye’de. 3 Milyon insanın bu ülkenin sosyal yapısını nasıl bozacağını göreceğiz.  Mültecilerle ilgili hiçbir net politikamız yok. 

İsrail ile sokaklarda kavga ettik. Şimdi en net görüşmeleri yapıyoruz.  Aldığımız tazminat ve özür karşılığında görüşmeler yapıyoruz. Ama Kıbrıs’ta tavizler veriyoruz,  Hamas’ın çalışmalarına engel olmak şartıyla dost ve müttefik oluyoruz. Biz onlara muhtacız, onlarda bize muhtaç diyoruz.

Dün düşman olurken alkışlayan arkadaşlarımız şimdi dost olurken de alkışlıyorlar. Ergenekon’u içeri tıkarken alkışlayan arkadaşlarımız, Ergenekon’u salıverirken de alkışlıyor. Cemaatle dost ve müttefik olurken alkışlayanlar, çatışma halinde olunduğu zamanda alkışlıyor.

5- Çözüm süreci. Kimse kusura bakmasın biraz ağır oluyor ama hocamız söylemişti diye söylüyorum, bu işler çoluk çocuk işi değil.   Siz seçim politikası yapıp, analar ağlamasın dediniz. Valilere garnizona sesini çıkarma, göz yum dediniz.  Birçok yerde görüşmeler yaptınız,  Abdullah Öcalan’ın nevruzda faziletlerini anlattınız” diyerek iktidarı eleştirdi.

Hiçbir çözüm üretmeyen hükümetin politikalarını eleştirerek, Saadet Partisi’nin siyasette olmasının siyasete kattığı artılardan bahsetti.  Seçim için gündem oluşturulduğunu belirten Aydın, oy veren seçmenin bu oyunları görmesi gerektiğini, ülkenin geleceği için doğru politikalar üretilmesi gerektiğini söyledi.

Kahvaltıdan sonra etkinliklerine devam eden Sultangazi Saadet öğle namazından sonra sevgi yürüyüşünde bulunarak vatandaşlara ve esnafa karanfiller dağıttı.

Akşam mahalle divanlarını gerçekleştiren Saadet Partisi Sultangazi İlçe teşkilatı her mahallede yapılan toplantılarda Milli Görüş’ü anlatan seminerler verdi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum