Türkiye'de üretim ve gençlik bitiriliyor!

AGD Ankara Şube Kadın Kolları Ekim Ayı Divan Toplantısı, AGD Kamu Araştırmaları ve Düşünce İlim Merkezi’nin 10’uncu istişare toplantısı ile İnegöl Saadet Partisi ilçe divanı toplantısına katılan AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan, önemli açıklamalarda bulundu…

TURHAN, ekonomide üretim yerine tüketime yönelik politikalar uygulandığını, eğitim ve gençlik politikalarıyla kendini düşünen seküler nesiller yetiştirildiğini vurguladı.

ANKARA BÜROSU

Anadolu Gençlik Derneği ve Milli Gençlik Vakfı Genel Başkanı Salih Turhan, Türkiye’nin her bakımdan kötü yönetildiğini belirterek, uygulanan yanlış politikalardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini belirtti. Ekonomide üretimin yerine tüketime yönelik politikalar uygulandığını, eğitim ve gençlik politikalarıyla kendini düşünen seküler nesiller yetiştirildiğini vurgulayan Turhan, “Tarım ve hayvancılığın bitirilmesi, köyden kente göçü hızlandırmıştır. Şehirlerimizin mahalle dokusu kentsel dönüşüm denilen bir süreç ile imha edilmektedir. Üretmeyen ama hızla tüketen bir toplum olma yolunda ilerliyoruz” dedi. Türkiye’nin durumunu kalp damarları tıkalı, karaciğeri yağlanmış, şeker hastası olan birinin kendisine saç ektirerek yakışıklı olmasına benzeten Turhan, “Yollar güzel değil mi? Elbette güzel gözüküyor. Saç ektirmişiz ama kalp, karaciğer, böbrek iflas etmiş, üretim yok” dedi.

TARİH BOYUNCA NESLİ BOZMAK İSTEYENLERE KARŞI MÜCADELE ETTİK

Anadolu Gençlik Derneği ve Milli Gençlik Vakfı Genel Başkanı Salih Turhan, yoğun programlarına ara vermeden devam ediyor. AGD Ankara Şube Kadın Kolları Ekim Ayı Divan Toplantısı, AGD Kamu Araştırmaları ve Düşünce İlim Merkezi’nin 10’uncu istişare toplantısı ile İnegöl Saadet Partisi ilçe divanı toplantısına katılarak, Türkiye ve İslam coğrafyasında yaşanan olaylarla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Turhan, “Tarih boyunca nesli ve ekini bozmak isteyenlere karşı mücadele ettik. Kıyamete kadar da bu mücadele devam edecektir” dedi.

KADİM, ÇOK ÖNEMLİ BİR GÖREVİ İCRA EDİYOR

Anadolu Gençlik Derneği Kamu Araştırmaları ve Düşünce İlim Merkezi (KADİM) mensuplarının Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde gerçekleştirdiği 10’uncu istişare toplantısında KADİM’in önemine işaret eden Turhan, “Bu ülkeyi seven, bu ülkenin her bir insanının hakkını gözeten, kimsenin saçının teli zarar görmesin diye gayret eden, hak ve adaleti şiar edinmiş kadroların Türkiye’nin yeniden büyük Türkiye olması ve adalet ekseninde yeni bir dünya kurulması için bilgi, tecrübe ve düşünce paylaşımında bulunduğu çok değerli bir organizasyondur. Aynı zamanda içinde bulunduğumuz şartların getirdiği bireyselleşme ve dünyevileşme tehlikesine karşı bir kardeşlik birlikteliğidir. Dünya hayatının bir imtihan olduğu gerçekliğinin unutulmamasını sağlayan bir çalışmadır” dedi.

MİLLİ GÖRÜŞ, BÜTÜN İNSANLIĞA YÖNELTİLMİŞ KARDEŞLİK VE ADALET ÇAĞRISIDIR

İnegöl Saadet Partisi İlçe Divan toplantısında Milli Görüş’ün insanlık için önemini vurgulayan Turhan, Milli Görüş’ün her renkten, her ırktan, her dilden insanı kendine muhatap kabul eden kutlu bir yürüyüş olduğunu bildirdi. Milli Görüş’ün sadece Türkiye’ye değil, hem Suriye’ye, hem Irak’a, hem Mısır’a hem de İran’a yöneltilmiş bir kurutuluş, kardeşlik ve adalet çağrısı olduğunu belirten Turhan, “Milli Görüş sadece Asya’ya, Afrika’ya ya da Güney Amerika’ya değil, hem Avustralya’ya, hem Avrupa’ya hem de Kuzey Amerika’ya yöneltilmiş bir kurtuluş, kardeşlik ve adalet çağrısıdır. Çünkü Milli Görüş, Müslüman olsun ya da olmasın bu ülkede, bu coğrafyada ve bu gezegende insanca yaşamanın herkesin hakkı olduğunu ifade eden tek görüştür.

KADIN VARLIĞINI DİKKATE ALMAYAN HİÇBİR HAREKET BAŞARILI OLAMAZ

Anadolu Gençlik Derneği Ankara Şube Kadın Kolları Ekim Ayı Divan Toplantısı’nda kadın kollarının önemine dikkat çeken AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan, yeryüzünde kadın varlığını dikkate almayan hiçbir hareketin başarılı olmasının mümkün olmadığını kaydetti. Kadın kollarının üç nedenden dolayı çok önemli olduğunu vurgulayan Turhan, şunları kaydetti: “Birincisi bu ülkede yaşayan yaklaşık 81 milyon kadar insanın ve yeryüzünde yaşayan yaklaşık 7 milyar 600 milyon insan nüfusunun yarısı kadınlardan oluşuyor. Yeryüzünde kadın varlığını dikkate almayan hiçbir hareketin başarılı olması mümkün değildir. İkincisi dünyaya gelen bir insanın ilk mektebi ve bıraktığı izler dolayısıyla en önemli mektebi annesi oluyor. Annelerin varlığını ve gücünü dikkate almayan bir hareketin yeni bir toplum inşa etmesi mümkün değildir. Üçüncüsü iyiliklerin emredilmesinde ve kötülüklerin men edilmesinde Müslüman bir erkeğin en önemli dayanağı Müslüman bir kadındır.”

TÜRKİYE HIZLA TOPLUMSAL ÇÖKÜŞE GİDİYOR

Uygulanan yanlış politikalardan dolayı Türkiye’nin hızla toplumsal çöküşe doğru gittiğine işaret eden Turhan, “Tarım ve hayvancılığın bitirilmesi, köyden kente göçü hızlandırmıştır. Şehirlerimizin mahalle dokusu kentsel dönüşüm denilen bir süreç ile imha edilmektedir. Üretmeyen ama hızla tüketen bir toplum olma yolunda ilerliyoruz. İthal teknoloji tüketimi artıyor. İthal gıda tüketimi artıyor. Hayvan yemi için bile ithalat yapıyoruz. Bu kadar tüketimin olduğu yerde kredi ve kredi kartı kullanımı da artıyor. Aileler çözülüyor, boşanma oranları artıyor.”

TOPLUMDAKİ KÖTÜ GİDİŞAT NÜFUS ARTIŞIYLA AÇIKLANAMAZ

Akıl ve ruh sağlığı hastanelerinde doluluk oranının yüzde 100’e ulaştığını, antidepresan tüketiminin yüzde 160 arttığını ifade eden Turhan, sadece 2016 yılında 37 milyon kutu antidepresan ilaç tüketildiğinin altını çizdi. Diğer yandan alkol, uyuşturucu ve madde bağımlılığının arttığını, uyuşturucu kullanımı yaşının 11’in altına düştüğünü dile getiren Turhan, şunları kaydetti: “Cinsel sapmalar ve cinsel hastalıklar artıyor. Tutuklu ve hükümlü sayısı artıyor. Cezaevlerinde 230 bin kadar tutuklu ve hükümlü var. Denetimli serbestlik altında 330 bin yükümlü bulunuyor. Suça sürüklenen çocuk sayısı her geçen dönem artıyor. Huzurevlerinde kalan insan sayısı artıyor. İntihar vakaları artıyor. 2017 yılında toplam 3069 intihar vakası olmuştur. Yani her 2 buçuk saatte bir intihar yaşanmaktadır. Şimdi bu verilerin artması, sadece nüfus artışıyla izah edilmez. Çünkü bu sıkıntıların her birinin önceki yıllara göre oranları da kat kat artmaktadır.”

DAMARLAR TIKALI AMA SAÇ EKTİRİYORUZ!

Türkiye’de üretimin durduğuna, her alanda ithalatın giderek arttığına dikkat çeken Turhan, bu gidişatın gidişat olmadığını söyledi. Türkiye’nin durumunu kalp damarları tıkalı, karaciğeri yağlanmış, şeker hastası olan birinin kendisine saç ektirerek yakışıklı olmasına benzeten Turhan, “Yollar güzel değil mi? Elbette güzel gözüküyor. Saç ektirmişiz ama kalp, karaciğer, böbrek iflas etmiş, üretim yok” dedi.

KÖYLER SİSTEMLİ BİR ŞEKİLDE BOŞALTILIYOR

Ülke kaynakları elden çıkarılırken bir taraftan da insanların köleleştirildiğini kaydeden Turhan, şunları kaydetti: “Hem ülkemizin kaynaklarını elden çıkarıyorlar hem de insanımızı köleleştiriyorlar. Bu ülkede Doğu Anadolu’nun, Güneydoğu Anadolu’nun, Karadeniz’in, İç Anadolu’nun, Ege’nin ve Akdeniz’in köyleri, küçük kasabaları, sistemli bir biçimde boşaltılıyor. Tarım toprağı insansızlaştırılıyor, şehirdeki insanlar da kentsel dönüşüm adı altında kat karşılığı topraksızlaştırılıyor.”