Doç.Dr.Necmettin ÇALIŞKAN

Doç.Dr.Necmettin ÇALIŞKAN


Küresel Güçlerin Tezgâhı Ve Üç Gerekçe!

26 Kasım 2015 - 02:56

Seçimler bitti, yankısı sürüyor. En sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyelim. Hiç tereddüdünüz olmasın, bu sonuçlar “küresel güçlerin tezgâhlarının” bir sonucudur.

Düşünün, adı terörle özdeşleşen bir parti, kirli geçmişinden sıyrılmak için büyük tavizler veriyor. Allanıp pullanıp cilalanıyor, cici oluyor. Yeni imajı kendisine çok kazandırıyor ve meşruiyet çerçevesine giriyor. Meclis’te rüyasında göremeyeceği kadar sandalye sayısına ulaşıyor.

 İşte bu parti, tuttuğunu kopardığı ve masada en güçlü olduğu bir dönemde, hem de seçimleri müteakip peş peşe terör faaliyetlerine giriyor. Neden?

Bunları yöneten gizli el, talimatı bu yönde veriyor ve talimat uygulanıyor.

Bir başkası hitap ettiği taban kitlenin değerlerini hiçe sayarak her zaman uslu çocuk rolünü iyi oynuyor.

“Amerika’nın desteğinin” tıkandığı ve kilitlendiği istisnasız tüm dönemlerde, emniyet supabı olarak ortaya çıkıyor ve tıkanıklığı açıyor. Örneği çok,  yerimiz olmadığından eskileri saymaya gerek yok.

Kendisine son projede verilen görev,  “bay no” rolü oynamaktı.  Görev başarıyla, tamamlandı. Her şeye hayır, gelmem, gitmem, görüşmem, olmam. No, no, no!

Evlere şenlik kasetle işbaşına getirilen bir başkası da, partisini yumuşatarak ortama hazır hale getirdi.  Uslu çocuk kenarda sırasını bekliyor. Devrilmezse, ağababaları bir gün de bana verirler mi diye bekliyor.

                                   

 Oyun kurucular, bu oyunun bu takımla bir devre daha oynanmasını arzu etti. Ona uygun planlar kurdular ve işletiyorlar.

Temennimiz bu planı kuranların, bu takımı tercih etmelerindeki her ne sebep varsa inşallah gerçekleşmez, hedeflerine ulaşamazlar, kursaklarında kalır.

Zaten seçim öncesi Amerika ve Rusya ziyaretleriyle açıkladıkları “Esatlı Çözüme Evet” çıkışından sonra kamuoyu yoklamalarını alt üst edilecek bu sonuçların ortaya çıkması da “siyasi tesadüften ibaret” değildir.

Birkaç gündür bir numara ve yerine şimdilik yerleştirdiği emanetçisinin döne döne “Suriye’ye Müdahale”, “Uçuşa Yasak Bölge”, “İşid’le Savaşa Onay” gibi inciler döktürmeleri de tesadüf olmasa gerek.

 

İşte böyle bir ortamda, siyasi atmosfere dış dünyanın müdahalesini göz ardı edip bu oyları nasıl aldı diyenlere illa ki iç sebep bulmak gerekirse diyoruz ki, üç şey için;

1- Güvenlik; Vatandaş birden bire patır patır şehit haberlerini, dökülen kanları, şehirlerin işgal altında olduğunu, mayınların ve bombaların her tarafa yerleştirildiğini, polisin, askerin, güvenlik güçlerinin giremediği şehirleri görünce ürktü, korktu.

2- Ekonomik Nedenler; Bir anda dolar fırladı, vatandaşın borçları arttı. Taksitle ödediği kredi kartı faizleri yükseldi. Böyle giderse ne olur diye telaşa kapıldı.

Ama unuttuğu bir şey vardı. Her şeyin bu üç ay içinde olduğunu sandı. Hâlbuki 13 yıldır çürük karton saraydan yapılmış ekonomi, bir anda ölü yüzüne sürülen pudranın dökülmesi gibi ters düz oldu.

Özetle, 13 yıllık beceriksizliğin faturası, 3 aydaki ara döneme kesildi.

3- Ahlak; Maalesef böyle bir gerekçe yok. Kimsenin umurunda değil. Vatan, millet, Sakarya edebiyatı eskilerde kaldı.

Kimse neslimiz ne oluyor, devlet destekli içki tüketimi, kumar oyunları, boşanma oranı, ahlaksızlık, kızların diploması sahibi olması için verdiği tavizler…

Dindarların bile ev ve araba yenilemek için “düşük faizli kredi” aldığı bir dönemde kimsenin aklına gelmiyor.

Türkiye halkı aynı zamanda AK Parti’nin vadettiği “muhafazakâr yaşam” biçimini büyük çoğunluğu ile benimsediği için, yani dönüşüm, devrişim gerçekleştiği için, bu sonuç kaçınılmaz, mukadder sondu. Halk gönlünden geçen, nefsine hoş gelen duygularına hitap eden yönetimine kavuştu.

Fark neydi? “Banka müdürünü değiştirmeyeceğiz, faizi kaldıracağız. Okul müdürünü değiştirmeyeceğiz, eğitim müfredatını yenileyeceğiz!”

YORUMLAR

  • 0 Yorum