Doç.Dr.Necmettin ÇALIŞKAN

Doç.Dr.Necmettin ÇALIŞKAN


YENİ DÖNEM VE CEVABI BİLİNMEYEN SORU

26 Mayıs 2016 - 03:07

 

Günlerdir yurt dışından arayanların ortak sorusu, “Davutoğlu neden görevden alındı? ”Diğer muhataplarından doğru bir cevap alamadıklarından, birde bizden duymak istiyorlar. En ikna edici düşündükleri cevap ise “işin içinde duygusal meseleler var!”

Göz göre göre ülkenin seçilmiş Başbakan’ın üstü bir anda çizildi. Davutoğlu’nun günah defteri ne kadar kabarık olsa dahi bir Başbakan’a bunların reva görülmesi çok yazık.

Binali Yıldırım, Şemsettin Günaltay ve Yıldırım Akbulut’tan sonra üçüncü Erzincanlı başbakan olacak.Aleni bir şekilde düşük profilli yaftasıyla koltuğa oturmak nasıl bir duygu bilmiyoruz.

***

Kongrede yeni genel başkan konuşurken salonun boşalması herhalde boşuna değildi. Heyecan düzeyinin gayet düşük olduğu salonda niçin kongre yapıldığını bilmeyen,kafasında soru işareti olan partililerin  yüzlerinde buruk bir tebessüm vardı.

Yandaş havuz medyası bile kongre akşamı, CHP Genel Başkanı’nın birkaç gün önce yapmış olduğu bir konuşmayı derinlemesine irdeliyordu. Şunu mu kast etti, şöyle mi demek istedi? Konuşacak bir şey kalmayınca, işi tarihe dökerek 1950’lerde yapılan CHP Büyük Kongresinde neler vaat edildi? Neler yapıldı? Bunları incelediler. Çünkü Ak Parti kongresiyle ilgili konuşmaya değecek bir şey yoktu.

Kongre günü, gün boyu süren canlı yayınlarda ekranda boy gösteren iktidar partisi yetkililerinden acaba dişe dokunur bir şey duyabilecek miyim diye kanallar arası mekik dokudum.

Ekrana çıkan Ak Parti yönetici kadroları, trol ve troliçelerin hepsinin ağzından çıkan tek bir ortak cümle vardı:“Başkanlık sistemi lazımdır, zorunludur, olmazsa olmazdır, tek çıkış yoludur, kurtuluş adresidir. ”Başka bir cümle sarf etmediler. Hani eskiden her resmi konuşmada Atatürk’e atıf yapma zorunluluğu hissedilirdi. Okullarda Matematikte Atatürk, Din Kültüründe Atatürk, Müzikte Atatürk vs. her yerde bir şekilde yer alırdı.

Şimdi üslup aynı, sadece isim değişti.

***

  Kongrede kocaman kocaman adamlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın telgrafı okunurken hepsi ayağa kalkıp hazır ol vaziyette el pençe divan hizaya geçtiler. Çok da alay konusu oldular.

Ama hiç birisi “Davutoğlu neden görevden alınıyor?” d(iy)emedi.  Ülkeyi tanımayan birisi gelip TV’leri seyretse,“başkanlık” adlı  bir canavarın türediğini bununla nasıl baş edileceğini konuşuyorlar sanırdı. Ya da ülkenin işgal altında olduğu   tek kurtarıcının ise başkanlık olduğuna dair izlenim elde ederlerdi.  Anlayamadığım bir şey de tribünlerde vilayetlerden gelenlerin bayrakları, il isimleri yazan atkılar, pankartlar vardı. Gaziantep’i Malatya’yı Adana’yı anlarım da peki ya Şırnak? Şırnak’ta hem taş üstüne taş kalmadı hem de sokağa çıkma yasağı var. Acaba bunlar evi yıkılıp da başkasının yanında kalan mülteci konumundaki Şırnaklılar mı? Yoksa yazılan pankartlar rast gele salona gelenlerin eline mi tutuşturulmuştu?

Dikkatimi çeken bir başka husus da bu kongrede sakallı ve cübbelilerin az oluşuydu. Bu kardeşlerimiz ya bu defa fazla ilgi göstermediler ya da ön saflarda görünsün istenmediler.

 

***

Kaptan köşkünden atlayıp gemisini terk edenlerin hazin sonu da bir başka alay konusu. “Vazifenizi yaptınız artık size gerek kalmadı” denilerek genel başkanlık hayalleri yıkılırken MKYK’ya bile alınmadılar.

Halk arasında deyim vardır, satanı satarlar. “Bunlar eninde sonunda bize de aynısı yaparlar” diye korktular anlaşılan.

Kongrede yeni seçilen MKYK şunu ortaya koydu, düşük profil arayışı sadece genel başkanlığa mahsus bir durum değilmiş.

Listede bayanlara daha çok yer verilmesi herhalde tesadüf değil. Problem çıkartacak, fikir beyan edecek aykırı ses çıkaracak isimler yer bulamadı.

***

Başkanlık sistemine geçilir mi bilemeyiz ama artık Türkiye’de fiilen üçlü başbakanlık sistemi var. Siyasi işlerden sorumlu başbakan, teknik işlerden sorumlu başbakan ve mali işlerden sorumlu başbakan.

Kimler mi? Birincisi eşi benzeri olmayan, ülkenin tek adamı olmak isteyen siyasi başbakan, evvel ahir, karar mercii.

İkincisi fiilen o koltukta oturan teknik işlerden sorumlu başbakan. Görevi, yol, köprü vs. yapılacaksa mühendislik hesaplarını yapmak ve işi takip etmek.

Üçüncüsünün görevi de köprünün geçeceği yollardaki arsaların hesabını yapmak olacak  muhtemelen.

Bakanlar Kurulunun durumunu ise sonraki yazımızda değerlendirelim.

YORUMLAR

  • 0 Yorum