Sultangazi saadet divan toplantısına il başkanı da katıldı

Saadet partisi sultangazi ilçe divanın da konuşan il başkanı ömer faruk yazıcı sıcak gündem olan Gazze katliamından ve Filistin mitingi ile konsolosluk protestolarının öneminden bahsetti.

Sultangazi saadet divan toplantısına il başkanı da katıldı
21 Ekim 2023 - 03:10 - Güncelleme: 21 Ekim 2023 - 03:23
Saadet partisi sultangazi ilçe divanın da konuşan il başkanı ömer faruk yazıcı sıcak gündem olan Gazze katliamından ve Filistin mitingi ile konsolosluk protestolarının öneminden bahsetti yazıcı şunları kaydetti.. 
Yazıcı : Bugün Sultangazi'de olmak benim için ayrı bir memnuniyet verici bir durum. Bu binada olmak apayrı memnuniyet verici bir durum. Az önce ilçe başkanımız da aşağıda da konuşuyorduk. Lise öğrencisiyken yarım dönem bu Binada yeni dünya dershanemizde öğrencilik yapma imkanımız oldu. Bu hizmet alanlarından çok insan geldi geçti. Çok istifade eden oldu. Bu merkezlerin oluşmasında katkı ayakta kalmasında katkı sağlayan her bir teşkilat mensubumuzu tebrik ediyorum. Allah hepinizden razı olsun. Amin. Çok değerli teşkilat mensuplarımız, bambaşka bir gündemle normal şartlarda Gelip size burada hitap etmek isterdim. Ancak yedi Ekim Cumartesi günü geçmişten beri bizim dert edindiğimiz ancak son dönemde duyarsızlaştığımız, haber gelmeyince sıkıntı olmayınca uzaklaştığımız mesele yeniden gündemimize girdi. Ancak bu sefer çok tehlikeli yönleri vardı ve hala devam etmekte. 7 Ekim Cumartesi'ye uyandığımızda Filistinli, izzetli mücahitler olan Hamas'ın Kasam tugaylarının İsrail'e karşı bir müdahale içerisinde olduğunu ve uzun zamandır ilk defa böylesine bir zafere uyandıklarını, kendileri de ifade ettiler. Tabii koskoca gücü olan İsrail nasıl oldu da Hamas'ın böylesine bir hamlesi karşısında yenik düştü diye bir takım insanların zihin dünyasına zerk edecekleri acaba soru işaretleri çok iyi oluşturmaya başladılar. Haberi vardı. Bilerek müsaade etti. Daha sonra yapacaklarına zemin oluşturmak için diyerek bir propaganda yürüttüler. Maalesef Türkiye'de sözüm ona İslami camiada bulunan Birtakım insanlarda bu algı operasyonuna yenik düştüler. Ancak biz varlık sebebimiz olarak inandığımız, onurumuz olan, davamız olan, namusumuz olan, elbette Kudüs'ü, Mescidi Aksa'yı Filistin'i amasız ve fakatsız oradaki bizim adımıza mücadele eden, nöbet tutan, canıyla, malıyla, evladıyla, annesiyle, babasıyla, kardeşiyle orada bütün aile fertlerini, şehit olmasını Büyük bir sevinç olarak karşılayıp o nöbeti tutan izzetli mücahitlerin her zaman ama her zaman yanında olduğumuzu amasız ve fakatsız yanında olduğumuzu ilan eden en net duruşu ortaya koyan milli görüşün temsilcisi Partisi olarak biz olduk, bizler olduk. İsrail Hamas'ın bu saldırısını güya saldırısına müsaade etti. Ve onları gafil Havlamaya çalıştı diye bir propaganda yürüttüler. Neden? Çünkü yenilmez. Çok güçlü İsrail imajı yerle bir oldu. Yıllardır milyar dolarlar yatırdıkları bu imajın dünyada sarsılmasını isterler mi? Elbette istemezler Ancak sonra gelişen o gün ve sonrasında gelişen hadiseleri irdelediğimizde maalesef İsrail yürütmekte olduğu algı operasyonlarında elbette biraz başarılı oldu. Bu konuda Zehri güçlü olduğu için milli görüşçüler bu hataya düşmedi elhamdülillah. Ama ama şöyle bir etrafımıza baktığımızda yahu sırası mıydı? Saldırmasaydı İsrail saldırmayacaktı. Ne gerek vardı? Neyinize güveniyorsunuz Bilmez. Birtakım siyasi figürler çıkıp adeta oradaki mücadeleyi aşağılarcasına gıdanızı bile biz gönderiyoruz. Siz ne hakla veyahut da ne güçle bu saldırı içerisinde bulunuyorsunuz diye oradaki mücadele sürecini küçümsediler Ve biz saldırının olduğu durumdan hemen sonra cumartesi günü Ankara'daydık. Il başkanlarımız vardı. Genel başkanımıza durumu arz ettik. Ve bir miting hazırlığı içerisinde olmamız gerektiğini ifade ettik. Pazar günü gece gene aradı ve miting hazırlıklarına başlayın talimatı verdi. Pazartesi sabah itibariyle başkanlık divanımızla bir araya geldik. Ve karar aldık, adım attık. Elhamdülillah. Sizlerin de önemli katkısıyla adeta Türkiye'nin onurunu kurtaracak, oradaki kardeşlerimize Özel motivasyon olacak. Yine bir büyük mitingi hep beraber gerçekleştirmiş olduk. Bu iktidarın bu acziyetini gördüğümüzde on gün geçmesine rağmen hala kınama üzerinden kürsüden hamasi nutuklar bir şeyler yaptığı duygusunu topluma aktarmaya çalışan iktidarı gördüğümüzde bizim yaptığımız mitingin ne kadar kıymetli olduğunu çok daha iyi görüyoruz. Öyle bir noktaya geldi ki maalesef yetki sahipleri sokağa çıkıp protesto
 yapmak, yürüyüş yapmak, kınamak, yas ilan etmek veyahut da sela okutmaktan başka maalesef hiçbir şey yapamıyorlar. Çok güzel kınıyoruz, çok güzel sela okutuyoruz. Çok güzel yas ilan ediyoruz tamam da iktidar sahiplerinden ve Beklenen bu değil ki. Biz muhalefette olan yetki sahibi olmayan bir siyasi parti olarak veyahut da siyasi partiden uzak vatandaş birey olarak oradaki oradaki soykırıma itiraz ederiz. Sokağa dök eylem yaparız. Protesto ederiz. Ancak bizim yaptığımız aynı şeyleri iktidar da yaptığı zaman işte orayı biraz irdelemeye ihtiyaç var. Allah'a hamdolsun. Şunu da eklemek isterim. Saadet Parti olduğu yerin havası değiştiğini biz her zaman zaten birbirimize anlatıp durduk. Bir ortamda Saadet Partisi varsa o ortamın havasını, rengini, dokusunu değiştirir dedik. Bize dediler ki Saadet Partisi'nin grubu olursa ne işe yarayacak ki? Bu kadar grup istemenizin ne faydası var dediler. Ne mi faydası var? Bakın bakın olay gerçekleştirdiğin olay gerçekleştirmesinden bugüne kadar meclisin ana gündemi bunu yapan da Saadet Partisi meclis grubumuzdur arkadaşlar. Yirmi yıldır, yirmi yıldır İsrail'i hiç Filistin'e saldırmadı mı? Saldırdı. Her Ramazan döneminde bizim kutsalımıza ayakkabılarıyla girmediler mi? Girdiler Mescidi Aksa'da ibadet eden Müslümanlara silahla saldırmadılar mı? Saldırdılar. Siz hiç o zaman meclis gruplarının bir araya gelerek ortak kınama yaptıktan sonra her gün bu meselenin mecliste gündem olduğuna şahit oldunuz mu Yirmi yıldır olmadı. Belli dönemlerde bu saldırılar çok fazlaya çıktığında elbette toplumsal vicdanlarını bastırmak için bir takım adımlar attılar. Ama pazartesi itibariyle meclis grubumuz bu yönde adımlar attırıyor. Ve her kürsüye çıkan da bu konuyla ilgili muhakkak bir mesaj veriyor. En son Saadet grubunun yapmış olduğu teklifle oraya hastane bölgesine meclisten bir grup gönderelim. Yerinde incelesin. Oradaki hadiseleri buraya aktarsın diye önerge teklif edildi. Kim tarafından reddedildi? AK Parti ve MHP tarafından reddedildi. Bunların iki yüzlülüğünü ortaya çıkaracak. Bunların ürkekliğini ortaya çıkaracak olan artık Milli Görüş var, Milli Görüş. Sade Partisi mecliste dolayısıyla biz düne göre bugün çok daha fazla çalışmak mecburiyetindeyiz. Bu konuları vatandaşa kim ulaştıracak? Bizler ulaştıracağız. Yoksa sadece bu gündemler bizde kalır. Diyeceğiz Saadet Partisi ey vicdanını kaybetmemiş AK Parti'ye oy veren kardeşim Kudüs davası senin de davan mı? Evet benim de davam. Oradaki Filistinlilerin zulmüne gördükleri zulme Ben sessiz kalabilir misin? Elbette kalamam. Bak biz Saadet Grubu olarak milletvekillerimiz bunu teklif etti ama AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Bunu her birimiz anlatmak mecburiyetindeyiz. Ortada bir iş var. Icraat var. Yasama merceğinde atılmış adımlar var. Biz bu adımlar nasılsa televizyonlar gündeme getirir dersek işte o zaman da hata yapmış oluruz. Çünkü televizyonlar bu konuda hiç olmadığı kadar ambargo uyguluyor. Niye? Çünkü her bir televizyon sahibinin gerçekteki işi Televizyonculuk değil. O göstermelik arkada yürüttüğü ticari faaliyetleri var. Biz bu mitingin reklamlarını nice kanallara parayla teklif ettik. Parayla teklif ettik. Yayınlamadılar. Kimisi yayınlamayı kabul etti sonra reklamı aldılar sonra geri dönüş yaptılar ki hukuk birimimizden geçmedi dediler. Bunu yaşadık. Dolayısıyla biz partimize biz meclisteki grubumuza orada yapılanlara sahip çıkıp Her birimiz, her birimiz, çevremizde hitap ettiğimiz insanlara muhakkak ama muhakkak ulaştırmak mecburiyetindeyiz. Bunu yapmadığımız takdirde o zaman eksik kalır. Miting kararı aldık. Dediler ki ya miting yapıyorsunuz, yapıyorsunuz, ne işe yarıyor Ne faydası var dediler. Biz pazartesi günü miting kararı aldığımızda o güne kadar yapılmış tek bir protesto vardı. O da Anadolu Gençlik Derneğimizin Fatih Cami'nden Beyazıt'a yürüyüş etkinliği vardı hepsi iktidara yakın uzak. Hepsi patır patır protesto yapmaya başladılar. Kendi kitlelerini meydanlara çıkartmaya başladılar. Kimi siyasi partiler farklı yerlerde miting yapma çabası içerisine girdiler. Ve en nihayetinde geldiğimiz Noktada ne oldu? İsrail kendi diplomatik temsilcilerini Türkiye'den geri çekmek mecburiyetinde kaldılar. Işte yapılan çalışmaların faydası budur. Üzüldüğümüz nokta ne? Onlar geri çekmeden Önce bizim iktidar yüreği olsaydı da keşke onlar sınır dışı edebilseydi. Şimdi size tüm inancımla şunu söylüyorum. Bugüne kadar yaşamış olduğumuz yakın zamanda birtakım hadiselerden dolayı zihnimizde Bazı soru işaretleri oluşmuş olabilir. Bazı farklı kanaatlere düşmüş olabilirsiniz ama bu son hadiseler bile Saadet Partisi'nin varlığının ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor değerli arkadaşlar. Bizim de çokça şükrederek vazifelerimize göre Evlerimize daha fazla sarılmamız için yeterli ve gerekli sebeptir bu son günlerde yaşadıklarımız. Olup bitenler dünden bugüne olan hadiseler mi? Değil. Hemen o gün ortaya çıkan görüntüler üzerinden İsrail Dünyada muazzam bir iletişim kampanyası yürüttü. Sanki Gazze, masum Gazze'de Hamas masum insanları öldüren bir terör örgütü nitelemesi yaptılar. Ve daha önce Avrupa kamuoyunda Bu noktada İsrail'e kızan kamuoyunu da Hamas'a düşman ettiler. Türkiye'de de belli kesimi bu manada etkilediler. Biz de orada hep beraber çıktık ve şunu haykırdık. Yerli diye masumlaştırdıkları insanlar aslında kimlerdir? Işgalcilerdir. Bunlar ne manaya gelir? Bunların her biri silahlıdır. Oradaki Filistinli kardeşlerimizi zorla evlerinden barklarından çıkartmak Çadırlara ve imrendiğimiz bir diyalog yaşadık onlarla. Dediler ki başkanım cumartesi günü çok sevinçliydik. Neden? Çünkü uzun zamandır böylesine bir zafere biz uyanmadık. Bu zafer bizi memnun etti. Çok mutlu olduk Sonra tabii acı başladı dediler. Ağır acı başladı. Ama bunu biliyorduk başkanım. Zaten bu acıyı bekliyorduk ve biz hep bu acıyla yaşıyoruz zaten. Dediler. Bakınız. Değerli teşkilat mensuplarımız Biz sıradan bir topluluk değiliz. Bizim davamız kutlu bir dava. Bizim siyasetimiz inancımıza dayanır. Eğer inancımızın idealleriyle bir siyaset yapmayacaksak o zaman buralarda yük Taşımanın bir kıymeti kalmaz. Ancak biz vazifelerimizi parmak ucuyla tutarsak o zaman mesuliyetimizi yerine getiremeyiz. Ama biz vazifemize sımsıkı sarılırsak, sımsıkı sarılırsak o zaman bu iffetli duruş bizde sergileyebiliriz. Olup bitenleri çok iyi irdelemek mecburiyetindeyiz. Birtakım sözüm ona insan hakları savunucuları Hamas'ın üzerine gitti. İsrail'in saldırısını meşrulaştırmak için kampanyalar yürüttüler. Sanki oradaki hadiseler üç günlük hadiseymiş gibi hepimiz bunu biliyoruz ama bunu çoluğumuza çocuğumuza, ailemize anlatma mesuliyetimiz var. Filistin'in topraklarının nasıl işgal gösteren yıldan yıla bir harita var. Hepiniz biliyorsunuz. İsrail işgalcidir. İsrail terör devletidir. Bugün Cumhurbaşkanı çıkmış. Ne diyor? İsrail örgüt gibi davranıyor diyor. Ne örgüt gibi İsrail zaten bir örgüt. Terör örgütü. Arkasında kim var? Amerika Birleşik Devletleri. Amerika Birleşik Devletleri'nin İsrail konusunda kendi inancı gereği yürekli duruşunun binde birini herhangi bir İslam ülkesi Gösterebildi mi? Size camiler yaptırırlar. Size imam hatip mezunlarını bir yerlere yerleştirsinler. Size başörtüsünün önünü açtırırlar. Ama sen İsrail'in varlığına, itiraz edemedikten sonra o yaptığın hizmetlerin hiç ama hiçbir kıymeti yok Sizi şeriat dahi ilan ettirirler. Ama siz İsrail'in sömürü çarkına, siyonizmin dünyadaki küresel sistemin sömürü çarkına çomak sokmadığın müddetçe senin ilan ettiğin şeriatın da bir kıymeti Yok onlar için. Istediğini yap. Istediğini İsrail'in Gazze'ye kara harekatı başlatacağım tehdidine karşı seni sana çıkıp yüreklice bir söz söyletmezler. Senin de yüreğin yoksa o sözü zaten söyleyemezsin ki söyleyemediler. Kim çıktı söyledi? İran çıktı dedi ki eğer kara harekatı başlarsa biz de müdahil olmak zorundayız dedi. Türkiye söyleyemedi. İran söyledi. Bu da bizim haysiyetimizdir. Biz her Her gün, her gün televizyon ekranlarından kanlı, çocuk, cesedi görmek bize çok ağır geliyor değil mi? Bakamıyoruz. Bombadan dolayı korkudan titreyen çocukların, videoları var. Izleyemiyoruz. O görüntülerin her biri bizim rutine bağlamış, rutine bağlamış, görevini parmak ucuyla tutan, ya gitsek de olur, gitmesek de olur Diyen bir takım motivasyonundan uzaklaşmış teşkilat mensuplarımızın o görüntüler hiçbir zaman gözünün önünden gitmemesi gerekiyor. Çünkü bizim mücadelemiz öyle günlük siyasi bir mücadele değil. Bizim mücadelemiz totalde bu dünya düzen bu noktada işleten sistemi altüst etmek, ve yeni bir dünya düzeni kurmak suretiyle sadece Müslümanların değil, sadece milli görüşçülerin değil, tüm insanlığın rengi, ırkı, dini, inancı, ideoloji ne olursa olsun fark etmez. Herkesin saadeti için çalışan bir teşkilat. Dolayısıyla kendimize gelmek ve görevlerimizi bu doğrultuda daha büyük bir yapmak mecburiyetindeyiz. Bu sürecin En fazla memnun edici tarafı şudur. Hamas'ta görüştüğümüz yetkililerin de ifadesi bu. İslam ülkelerinin maalesef son dönemde son dönemde adeta İsrail'le normalleşme içerisine girmek için sıraya girmiş yöneticilerin sürecini baltalamak. En azından toplum katmanlarında buna bugün çok daha sert bir tepki gelir. Ne oldu? Ne oldu Biz dedik ki İsrail'le normalleşmek anormalliktir dedik. İsrail'in normalinde kan var. Gözyaşı var. Zulüm var dedik. Hiç bir insan ailesinden birini katleden katille normalleşir mi dedik? İsrail zulmünden mi vazgeçti? İsrail İsrail işgal ettiği topraklardan mı geri çekildi de biz İsrail'le normalleşeceğiz dedik. Ama üzülerek takip ettiğimiz bir durum var ki yedi Ekim'den günümüze bu Konuyla ilgili en ufak bir açıklama yapılmadı ya. Kahroluyoruz. Bu kadar aciz düşünmez. Hepimiz öleceğiz. Ama onurumuzla ölmek mecburiyetindeyiz. Onurumuzu, namusumuzu, inancımızı koruyamadığımız Yerde yaşamımızın da bir kıymeti yok. Ama biz toplumun bireyleri olarak yapabileceklerimiz sınırlı. Iş yapacak, icraat yapacak olan devlet yöneticileridir. Bu adımların atılması için elbette biz gerekli tazyi gerekli desteği yeri geldiğinde yapmaya devam edeceğiz. Bakınız bir hafta boyunca Hamak terörize edilerek İsrail'in saldırılarını meşrulaştırma süreci bir şekliyle karşılık buldu. Ta ki bombalayana kadar. İsrail'in gerçek yüzü hastane bombalandığında tekrar ortaya çıkmış oldu. Beş yüzün üzerinde bine yakın Filistinli şehit oldu. Çoğunluk çocuklardan oluştu. Ama Biden gitti Ertesi gün Netanyahu ile kucaklaştı. Ne dedi? Bu saldırıyı Hamas yaptı dedi. Yani ne demek istedi? İsrail'e ve Amerika'ya hastane saldırısı atfedilemez dedi. Neden Çünkü dünya kamuoyunda ciddi bir tepki var. Bunu en iyi milli görüşçüler bilir. Biz Amerika'nın cemacı eylevvelini biliriz. Geçmişini biliriz. Amerika değil mi? Irak'ta binlerce kadına tecavüz ederek hırsına geçer Amerika değil mi Irak'ta Ebu Gureyb hapishanesinde insanlığın en vahşetini ortaya koyan Amerika değil mi Orta Doğu'da ülkelerin iç karışıklığını organize edip bütün savaşların organizasyoncu Silah satanı sonra da gelip biz barış ve demokrasi getiren devletiz izlenimi vermeye çalışan Afganistan'ı karıştıran, oradaki Müslümanların üzerine giden Amerika değil mi? Sadece bu bölge mi? Asya'dan Afrika'ya her bölgede iç karışıklıkların, sömürünün merkezi şeytanın başı Amerika Birleşik Devletleri. Sırası geldiğinde ABD'yle kavga eden iktidar sırası geldiğinde dut yemiş bülbüle dönüyor şahsiyetli duruşu ortaya koyabilecek bir tane parti var. O da Saadet Partisi. Elhamdülillah. Partimizin kıymetini bilmek mecburiyetindeyiz. Oturduğumuz sandalyelerin şükrünü eda etmek mecburiyetindeyiz Ne demek şükrünü eda etmek? Ya Rabb'i sana şükürler olsun demek değil sadece. Şükrünü eda etmek gereğini yapmak demektir. Gereğini yapmak demek, üstlendiğimiz görevleri hakkıyla yerine getirmek demektir. Edebiyata geldiğimizde çok Büyük laflar edebiliyoruz. Ama iş yapmaya geldiğimizde mazeret üretmenin türlü yollarını arıyoruz. Mazeret falan yok. Motivasyonu kaybolan, inancı zedelenen herkes Gazze'deki görüntülere bakacak. Orayı bizden başka kimse kurtaramadığını diğer siyasi partilerin, iktidarın tutum ve davranışlardan tutum ve davranışlarından göreceğiz, anlayacağız ve yeniden görevlerimize büyük bir iştiyakla, inançla hep beraber sarılacağız. Başka yolu yok. Başka yolu yok Bir takım aklı evveller ırkçılık üzerinden oraya duyarsız kalıyor. Filistin'e duyarsız kalıyor. Onlara da bizim anlatmamız gereken çok önemli Erbakan Hoca'mızın bizim Zihnimizde kaçıdığı, kazıdığı, çarptığı hadiseleri anlatmamız gerekiyor. Bir, Büyük Orta Doğu Projesi, ismi Büyük Orta Doğu Projesi, hedefi Büyük İsrail Projesi. Iki, onların tahrip edilmiş inançları gereği arzı mevud hedefleri bugün Gazze'ye düşen ateşe sessiz kalan milliyetçi arkadaşlar yarın aynı ateş Adana'ya Diyarbakır'a düştüğünde kahramanlık yapmaya kalkmayacaklar. Meseleyi iyi anlamaya Açma. Bunların asıl hedefi bu inançları gereği bizim topraklarımız. Ama biz sadece kendi topraklarımıza gelince harekete geçecek değiliz elbette. Orası da bizim topraklarımız. Orası da bizim inancımızın merkezi. Bugün sahip çıkmazsak bugün düzgün bir duruş sergilemezsek Allah muhafaza yarın acziyete düşeriz. O yüzden bu dönem açısından yapacağımız bütün çalışmalar orada olup bitenlerden sonra gerekeni yapma mecburiyetimiz var. Hamaşi nutuklar, atarak değil, önümüzde yapacaklarımıza odaklanarak yol yürümek mecburiyetindeyiz. Önümüzde bir yerel seçim var. Saadet Partisi'nin her güçlendiğinde rahatsız olan zihniyetlerin kimler olduğunu hepimiz biliyoruz. Biz az çalışırsak rahatsız olan biz yükseldiğimizde rahatsız olan zihniyetler biz geri düştüğümüzde sevineceklerini bilerek çalışmak mecburiyetindeyiz Bir seçim geçirdik. Öyle veya böyle bu seçim geçmiş oldu. Bizim için zor bir seçimdi. Içimize sinmeyen, bize zor gelen, birtakım durumlar yaşadık. Ancak bir sürecin içerisinde istişare yapıldı. Karar mercilerimiz değerlendirdi. Ve neticede bir karar aldı. Ve o seçimi geçirmiş oldu. Dünle bugünü kıyasladığımızda katettiğimiz, yola baktığımızda hatırı sayılır bir yol katettiğimize bugün şahit oluyoruz. Elhamdülillah. Eskiden bir Milletvekilimiz vardı. Bugün teşkilatımızın yetiştirdiği, emek verdiği iş verdiği test ettiği, güvendiği insanlardan oluşan on kişilik bir milletvekili ekibi meclise yerleştirdi. Sonra Genel merkezimizin yürütmüş olduğu politikalar neticesinde bir on vekille beraber Gelecek Partisi'yle bir olundu. Saadet logosu bayrağı altında bir meclis grubumuz kuruldu. Bunun faydalarını görüyoruz. Seçmeni Arasında köprü olacağız. Milletvekillerinin doğru çalışmasını temin edeceğiz, destek olacağız. Şimdi bir grubumuz var. Şimdi yakın zamanda Mart iki bin yirmi dört tarihinde bir yerel seçimlerle karşı karşıya Milli Görüş hareketi merkezi iktidara yerel iktidardan başlayarak yürümüştür. O yüzden bu seçimlerde alacağımız neticeler çok ama çok kıymetli. İstanbul'da öyle bir oy almamız lazım ki Türkiye ortalaması aşağı çeken değil Türkiye ortalamasını yukarı taşıyan bir oy almamız lazım. İstanbul'da Milli Görüş'ü sadece anlatarak değil, yaşatarak insanların anlayabileceği bir ortamı elde etmemiz lazım. Bunun için de belediyeler kazanmamız lazım Ilçelerimizde evet bizim siyasi figürlerimiz ilçede öne çıkan siyasi figürlerimizin başında ilçe başkanlarımız vardır. Ilçe başkanlık divanımız vardır. Yönetim kurullarımız vardır, mahalle teşkilatlarımız vardır. Ancak toplumun sorunlarıyla Ilgilenen, bu sorunları belediye meclisinde gündem yapan, sonra çözdükten sonra topluma geri dönüş yapan meclis üyesi adayları kazanacak bir noktaya getirmemiz lazım ve Saadet Partisi'nin İstanbul'da önemli ölçüde meclis üyelerinin olması lazım Bugün bu seçimde meclis üyelerimizin olması yarının güçlü belediye başkan adaylarının olması milletvekili adaylarının olması manasına gelir. Biz bütün bunları merkeze elbette Allah'ın rızasını kazanmak Için yapıyoruz. Ancak Allah'ın rızasını kazanmak da partimizi başarıya taşımakla olur. Niye bizim inandığımız idealler? Ancak böyle gerçekleştirebiliriz. Yoksa sen, ben üç beş kişi kendi aramızda yaşadığımız bir Saadet ya da milli görüşün topluma bir faydası var mı? Yok. Nasıl ki toprağın altındaki hazinenin toprağın üzerindekilere bir faydası yoksa sadece bir grubun anladığı, inandığı, benimsediği milli görüşünde toplumun bütününe faydası Olmaz. Bizim düzgün temsiliyetle insanlara anlatmaya ve yaşatmaya ihtiyacımız var. O yüzden önümüzdeki süre zarfında yerel seçimlere hazırlanırken her bir teşkilat mensubumuzdan üstün fedakarlık ve gayret bekliyoruz. Daha ötesi var mı can hepimizin evladı ailesi var. Bu yaşananların evladımıza, ailemize, bize olduğunu düşüneceğiz. Bunların önüne geçebilecek yegane, anlayışın, gücün biz olduğumuzu hatırlayacağız ve görevlerimize sımsıkı sarılacağız Cenabı Allah konuştuklarımızı yapabilmeyi nasip eylesin. Amin. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Bu dava öyle bir dava ki geçen gece İsrail konsolosluğunda olan hadiseler esnasında kalp rahatsızlığı, kalp hastasıydı ve orada kalp krizi geçirdi. Il başkan yardımcımız Nuri Bey'i eee babası aynı zamanda Sultanbeyli Abdurrahman Gazi mahalle teşkilatımızın da en cengaver teşkilat mensubu. Allah razı olsun. Daha geçen hafta sonu Sultanbeyli 
 açılmış standımızda duran bir teşkilat mensubumuz. Çok iyi bir insan. O iyiliğinin karşılığında Cenabı Allah böyle kutlu bir mana üzere bir eylemdeyken ruhunu teslim aldı. Cenabı Allah şehitlik mertebesi versin. Amin şehit olduğuna inanıyoruz. Cenabı Allah mekanını cennet eylesin. Amin. Toplantıda, toplantı esnasında bu saldırı yapıldıktan sonra bu çağrıyı yaptıktan sonra teşkilat çağırıyor. Benim gitmem Lazım istiyor, oğluna oğlu diyor ki il başkan yardımcımız, baba hastasın, sen gelme bak ben seni götürmeyeceğim diyor. Dinlemiyorsun beni diyor. Nuri Bey ayrı geliyor ama o eee teşkilatla beraber bir şekilde geliyor ve orada ruhunu teslim ediyor. Ölüm bir andır ha. Üç günlük Klasiktir ama hatırlamamız gerekir. Dün, bugün ve yarın. Dün geçmiştir. Düne dair yapacağımız bir şey yok. Bugün? Yarın bir temennidir. Ulaşacağımızın bir garantisi var mı? Yok. Yok. Elimizde olan sadece bu anımız, bugünümüz gelecek planlarıyla vazifelerimizi aksatacak acsiyete düşemeyiz. Nasıl yaşarsanız, öyle ölürsünüz işte değerli ağabeyimiz yaşadığı gibi öldü. Cenabı Allah bize de kutlu ölüm nasip eylesin. Amin. Görevlerimizde başarılar nasip eylesin. Amin. Hepinize hürmet ediyorum, saygı duyuyorum. Cenabı Allah yapacağımız yapacağımız çalışmaları bereketlendirsin. Amin. Allah'a emanet olun. Esselamu aleyküm

YORUMLAR

  • 0 Yorum