AGD'den İstanbul'un Fethi'nin 567'nci yıl dönümü çoşkusu

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) ve Millî Gençlik Vakfı (MGV) Genel Başkanı Salih Turhan, “İstanbul’un Fethi” programında izleyicilere hitap etti.

İçinde bulunulan Şevval ayının, içerisinde Benî Kaynukā‘, Uhud, Huneyn ve Tâif gazvesinin yer aldığı mübarek bir ay olduğunu; şevval kelimesinin, yükselmek, yukarı kaldırmak anlamına gelen “şevl” kökünden geldiğini belirten Turhan, “Cenâb-ı Allah, bu topluluğa yükselmeyi, hakkı tutup kaldırmayı ve adaleti yeryüzünde tesis etmeyi nasip etsin” dedi.

"FETİH KALPLERİN İSLAM'A AÇILMASI DEMEKTİR"

“Fetih” kelimesinin açmak anlamına geldiğini hatırlatan Turhan, sözlerine şöyle devam etti:

“Bizim için ifade ettiği anlam, kalplerin İslâm’a açılması demektir. Fetih, kalplerin kapılarının tevhide açılmasıdır. Fetih, insanın merhametle, adaletle buluşmasıdır. İstanbul’un fethini anlatırken, tabii işin en başında Hendek harbinden başlamamız gerekir. Müşrik Mekkelilere karşı Medine’yi korumak için şehrin etrafına hendekler kazılmaya başlar. Bu esnada, kimsenin kaldıramayacağı bir taş çıkar. Müminler, “Ya Resûlullah, biz bu taşı kaldıramıyoruz” derler. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.v.), besmeleyi çeker ve balyozla taşa vurur. Taş parçalanır ve 3 ayrı taş parçası ayrı ayrı istikametlere gider. İşte o gün 3 ayrı istikamete giden 3 ayrı taş, 3 tane ayrı fethi müjdelemiştir. Bunlardan birincisi Mısır’ın fethini, ikincisi İran’ın fethini, üçüncüsü de İstanbul’umuzun fethini müjdeler. İşte bu yüzden İstanbul’umuzun fethini Medine’den başlatmayan her anlatım eksik kalır. Ayrıca Efendimiz, “İstanbul, mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir” diye buyurmuşlardır. İşte bu yüzden İstanbul’un fethini Efendimiz’e bağlamayan anlatım, eksik kalacaktır. Efendimiz’in müjdesine nail olabilmek için, İstanbul 28 defa kuşatılmıştır. Fetih, 29 Mayıs 1453’te Sultan 2. Mehmed Han’a nasip olmuştur. Bu fethin en önemli ismi de muhakkak ki Fatih Sultan Muhammed Han’dır.”

Sultan 2. Mehmed’in, ikinci kez tahta çıktığında 19, İstanbul’u fethettiğinde 21 yaşında olduğuna işaret eden Turhan, “Bu genç padişah, 21 yaşında tarihe yön veren bir fethe imza atmıştır” diye konuştu.

"PEYGAMBERİMİZİN ÖVGÜSÜNE MAZHAR OLMUŞTUR"

Turhan, Fatih Sultan Mehmed’in, Hz. Muhammed’in hadis-i şerifindeki övgüye mazhar olduğunu belirterek, Fatih’in “İmtisâl-i câhidû fillâh olubdur niyyetüm / Dîn-i İslâm’un mücerred gayretidür gayretüm” şeklindeki mısralarını hatırlattı.

Turhan, sürekli Bizans’ın çok güçlü olduğunu telkin ederek onu kuşatmadan vazgeçirmeye çalışanlara karşı Fatih’in azim ve kararlılığına işaret ederek, onun “Ya Bizans beni alır, ya ben Bizans’ı” sözündeki kararlılığı ve atını denize sürüşündeki azmi vurguladı.

Fetih için kararlılığın yetmediğini, bunun yanı sıra ciddi hazırlıklar yapmak gerektiğini belirten Turhan, Fatih Sultan Mehmed’in fetih için yaptığı hazırlıkları anlattı.

"EYYÛB EL ENSARİ HAZRETLERİ 87 YAŞINDA ŞEHİT OLDU"

Salih Turhan, İstanbul’un fethinde ikinci olarak hatırlanması gereken ismin Ebû Eyyûb el-Ensârî (Eyüp Sultan) Hazretleri olduğunun altını çizerek, İstanbul Emeviler döneminde 668 yılında Müslümanlar tarafından ilk kez kuşatıldığında, Eyüp Sultan’ın da bu kuşatmada yer aldığını ve 87 yaşında şehit olduğunu söyledi. Turhan, İstanbul’un fethinde hatırlanması gereken üçüncü ismin de Fatih’in hocası Akşemseddin olduğunu, sultana fetih inancını aşıladığını, kuşatma esnasında da ordunun maneviyatını yükselttiğini kaydetti.

Turhan, “Genç bir şehzadeden büyük bir sultan çıkartmıştır” dedi.

Turhan Akşemseddin’in Fatih’e verdiği şuuru bugün Anadolu Gençlik Derneği’nin gençlere vermenin gayretinde olduğunu ifade etti.